KUKLACI
Çocuk Müzikali

Geppetto usta herkese parmak ısırtacak kadar güzel bir kukla yapmış ve o gece, bu güzel kuklanın canlanması için dua ederek uyumuştur.Sabah odun kesmek için gittiği ormandan döndüğünde, duasının kabul olup kuklasının can­landığını görür ve çok mutlu olur. Biraz düşündükten sonra ona bir de ad bulur; PİNOKYO. Bu arada Pinokyo'nun yanından ayrılmayacak, ona doğru yolu göstermeye çalışacaktır. Dedesi her şeyin oyundan ibaret olduğunu sanan Pinokyo'ya, okula gitmesini, çalışmasını ve iyilik etmesini öğütler. Daha sonra ceketini satarak ona bir kitap alır. Okul için planlar yapmaya başlayan Pinokyo, kurnaz Tilki ve kitap düşmanı hırsız Kedi ile tanışınca okula gitmekten vazgeçer. Zaten kitabını da küçük bir para karşılığı kediye kaptırmıştır. Ancak Cırcırböceği zor da olsa onu sınıftan içeri sokmayı başarır. Sınıftaki arkadaşlarından ders konusunda çok geri olan Pinokyo,öğretmenin gözüne bir türlü giremez ve Tilki ile Kedi'nin sözlerine kanıp okuldan kaçar. Ancak tembellik edip okuldan kaçmanın bir cezası vardır; Pinokyo'nun kulakları eşek kulakları olmuştur.

Cırcırböceği ile birlikte ümitsiz bir şekilde ormanda dolaşırken Melek ve Şeytanla karşılaşır. Melek ona bir kolye verir ve bu kolyeyi satıp dedesine para götürmesini öğütler. Şeytan ise ona bir yüzük vererek bu yüzüğü satıp dedesine para göndermesini ama kendisinin dedesine dönmemesini öğütler.

Melek ile Şeytan gittikten sonra Pinokyo ne yapacağına karar vermeye çalışır. Tam o sırada hırsız maskesi takmış Tilki ile Kedi gelir. Amaçlan Pinokyo'nun elindeki kolye ve yüzüğü çalmaktır. Bunu da başarırlar.

Ancak kolye ile yüzüğün, istenmeden verildiği zaman el yaktığından habersizdirler. Birden avuçlarının yandığını hissederler; kolye ile yüzük ellerine yapışmıştır.

Çaresizce bağırıp kaçarlarken Pinokyo'ya hayat veren Peri gelir. Ona bir ilaç içirerek kulaklarının eski haline dönmesini sağlar ve yine büyüklerine karşı gelip yalan söylerse, bu kez burnunun uzayacağını söyler. Sonra da Pinokyo'ya bir madalyon uzatarak bunu dede­sine götürmesini öğütler. Peri giderken Tilki ve Kedi tekrar gelirler. Maskelerini çıkarmışlardır. Bu kez amaçları Pinokyo'yu kandırarak elindeki madalyonu almaktır. Bu sırada seyyar kukla tiyatrosunun müdürü arabasıyla gelir; toplanan seyircilere bir kukla gösterisi yapar. Gösteri bitince Tilki ile Kedi, tiyatro müdürünü bir kenara çekip yaptıkları pazarlıkla Pinokyo'yu satarlar. Müdür, Pinokyo'nun boynuna bir kement geçirirerek onu çalıştırmaya başlar. Gösteriden sonra Cırcırböceği, Pinokyo'nun yerini Geppetto'ya bildirmek üzere uzak­laşır. Tiyatro müdürü gelir, Pinokyo ile konuşmaya başlar. Müdür'ün sorularına doğru cevap vermediği için Pinokyo'nun burnu birden uzayıverir. O sırada Peri görünerek yalan söylememesi gerektiğini ona hatırlatır ve Pinokyo bu kez Müdür'ün sorularına doğru cevap verir. Burnu eski haline almıştır. Geppetto, önüne Tilki ve Kedi'yi katmış halde gelir. Torunu Pinokyo'yu aramak­tadır. Her şey ortaya çıkmıştır; Tilki ile Kedi Pinokyo'yu tiyatro müdürüne satmışlar, aldıkları parayı da har­camışlardır. Ama bu durum karşısında kedinin cevabı hazırdır. 'Çalışarak öderiz'. Tiyatro müdürü her ikisini de kukla arabasının önüne bağlar ve uzaklaşırlar.

Pinokyo ile dedesi birbirlerine sarılırlar. Pinokyo ağlamaya başlar. İyinin ve doğrunun ne olduğunu anlamış, aynı zamanda hissetmeye de başlamıştır. Pinokyo artık kukla değil, bir insandır.